14 Ocak 2008 Pazartesi

BOCCACCIO'70

Boccaccio'70 ismini ünlü İtalyan ortaçağ yazarı Boccaccio'dan almaktadır. Dörtlü 60'ların İtalya'sında geçer ve ismini Boccaccio dan alması ise içinde bulunan dört hikayenin Boccaccio'nun muhtemel yazabileceği hikayeler olması ve onun üslubuyla yazılmış olmasıdır. Hikayeleri birbirine bağlayan en önemli nokta kadın erkek ilişkilerindeki cinsellik. O dönemlerde İtalya'da moda olan bir kaç hikayeyi bir kaç yönetmenin birlikte çekmesi durumunun en güzel örneklerinden olan Boccaccio'70 in içindeki dört hikayenin diğer bir ortak noktası ise kadının gittikçe abaran teşhirine yeri gelip abartılı yeri gelip manalı cümlelerle eleştirel yaklaşması;


"Le tentazioni del dottor Antonio" (Doktor Antonio'nun Günahları)

Ustat Federico Fellini'nin imzasını taşıyan hikayenin bu kısmında Kadının doğurganlığından vazgeçilmesine ince bir eleştiri yöneltilirken hikaye ise Romanın varoşlarında reklam panosu olarak Antonio'nun evinin karşısına koyulan panodan Antonio'nun duyduğu abartılı rahatsızlık ve bunu bir çok resmi kuruma dile getirmesi şeklinde ilerlerken bir anda panonun canlanmasıyla olay fantastik bir hal alıyor. Başrolünde Fellini'nin kızlarından Anita Ekberg oynuyor.



"Il lavoro" (İş)

Hikayenin bu kısmının yönetmenliğini ise Luchino Visconti üstlenmiş. Bu kısımda anlatılan konu ise eşi aristokrat kendisi ise işsiz ve canı sıkılan bir bayanın kendisine iş aramaya başlamasıyla yol almaya başlıyor. Zamanla bu iş arayışlarının sonuçsuzluklarının da etkisiyle iş arayan bayanın vardığı noktayı ise merak edilmeye değer buluyorum. Romy Schneider ve Tomas Milian'ın başrollerini paylaştığı bu bölümde ise daha az eleştiri fakat daha fazla erotizm bizi bekliyor.

"La riffa" (Çekiliş)

Ünlü Kaldırım Çocukları ve daha da ünlü Bisiklet Hırsızları filmlerinin yönetmeni, İtalyan Neorealizmo (Yeni gerçekçilik) akımının da öncülerinden Vittorio De Sica'nın yönettiği Hikayenin bu bölümü Sophia Loren ve Vittorio De Sica'nın ortaya çıkarttığı gerek erotizme gerek aşka gerekse mutluluğa ağır eleştirilerde bulunan ve yeri gelip Loren'in italyan tarzıyla karışık abartılı oyunculuğunu gördüğümüz büyük bir başyapıt olarak karşımıza çıkıyor. Hikayede kendi halinde mazlum bir delikanlının garip bir çekilişle çok güzel bir bayanla arkadaşlık etme hakkı kazanması ve ardından süregelenler anlatılıyor.

"Renzo e Luciana" (Renzo ve Luciana)

Sinemaseverler bu son hikayeye bayılacaklar. Kolleksiyonu özel kılan bu hikayenin Büyük bir usta ve İtalyan komedisinin uçlarından Mario Monicelli'nin çektiği fakat gerek uzun olması gerekse çeşitli nedenlerle İtalya'da gösteriminin hemen ardından toplatılan bu bölüm tam 208
dakika. İtalya hariç Türkiye'de dahil hiç bir yerde gösterime girmeyen bu bölümü sinemaseverler şayet İtalya'da izlemedilerse bu koleksiyon sayesinde ilk kez izleme fırsatı bulacaklar. Bu hikayeyi özel kılan unsurlardan biri ise Italo Calvino'nun bu bölümün senaryosunu üstlenmiş olması olsa gerek.

Sonuç olarak Boccaccio'70 sinemaseverlerin; özellikle de İtalyan sineması ve İtalyan Yeni gerçekçilik akımıyla ilgilenenlerin kesinlikle elinde bulundurması gereken bir film olarak karşımıza çıkıyor. Dönemin parlayan yıldızlarının ve şaşalı yaşamlarının artık ne yazık ki kolay kolay çıkmadığı ya da çıkarılamadığı bu dönemde sinemaseverlerin geçmişteki o efsanevi oyunculardan Sophia Loren ve Anita Ekberg'i izlemenin şevkine, efsanevi yönetmenlerden Vittorio De Sica ve Federico Fellini'nin sanatına şahit olmanın hazzına ulaşabilmek için bu kolleksiyonu izlemelerini tekrar tekrar tavsiye ederek bitiriyorum.

0 yorum:

EN TEPEYE ;)<<