2 Nisan 2009 Perşembe

Türkiye 1 - 2 İspanya


Türk Milli (!) Takımı dün neler yaptı. Maçtan sonra çok yazmak istedim fakat özellikle belirli kişilere çok daha sert olacağım için yazmamaktan yana tercihimi kullandım şu ana kadar. Şimdi başlayalım;

Türk Milli(!) Takımı iki hafta öncesinden amansız (?) bir gazla yüklenmeye başlandı. Taa ki dün geceye kadar. Verdiler gazı, verdiler gazı şişirdiler teknik heyetinden en yeteneksiz futbolcusuna kadar Milli takımımızı ve dün gece sonucu gördük ancak hala hiç bir şeyin farkında değiliz. Diyoruz ki; "Uzatmalarda gelen gol kötü oldu." Skibbe'nin giderken bir açıklaması vardı şuna benzer; "İkinci golü yemeseydik üç olmayacaktı o da olmasa dört olmayacaktı o da olmasa ben gidiyor olmayacaktım." Bu centilmen adamcağızı böyle acizane açıklamalar yapmak zorunda bırakan Büyük Türk futbolu, soruyorum;



1- İki haftadır bütün bu gazlar verilirken, bu takım boğa gibi çarpışmaya, aslan gibi yırtmaya vs vs hazırlanırken kimse neden "Ya bizim bir haddimiz yok mu?" demedi?

2- Hadi gazı aldık ardından iki haftadır seçilen kadrolar sahaya çıkmadan neden hiç kimse bu teknik heyete "Biz pinponcu dedik bu kılkuyruk futbolcu dedi bunlara." Demedi?

3- Hadi sahaya o gazla o pinponcular -genel itibariyle- çıktı da neden kimse "Türkiye Ligi gibi büyük (!) bir ligde büyük hatta kocaman takımlarda yedeğin yedeği olamayan adamları oyuna sokup da pata küte bir yerlere giden kadroyu niye bozdun?" diye sormuyor hala?

4- Yüce TFF'nin sitesinin girişinde 'reklamı geç' linki bile olmadan verilen şu yukarıdaki koca , aslında sorduğum diğer üç sorunun da kökenini teşkil eden, sponsorlarımızın bize verdiği gazın ardından hepimize boğa da değil ufak tosuncuk İspanya'yı yeneceğiz dedirtirken hiç mi vicdanı sızlamadı bunu 'yapanların'?

5- Son olarak da soruyorum ki bütün bu dönencelerin içinde sıkışmış KÜÇÜCÜK kalmış futbolumuz ne zaman yalakalıktan, dönen oyunlardan, kölelikten hatta KÖRLÜKTEN kurtulup da gerekli revizyonlara gidebilecek?

Komik olmayalım arkadaşlar. Maçın analizini yapmaya bile gerek yok. En sevmediğim Gökhan Gönül, Volkan, ve sevdiğim Arda hariç takımda oynayan oyuncumuz yoktu. Kapitalizmin doruklarında dillendirilen İstiklal Marşımızı bırakın; Türkçe' mizi öğrenmeden Milli Takım'ımıza girmiş ve ardından yurt dışına dönmüş oyunculardan tutun İspanya' da bir dönem rüzgar gibi esmiş ama milli takıma gelince adam akıllı iki maç çıkartmamış forvetlerimize mi sitem ediyim. Yoksa gözümüz değil artık burun deliklerimizle bile görebildiğimiz oynamaması gereken oyuncuları takıma sokan, gözümüz değil artık burun deliklerimizle bile görebildiğimiz oynaması gerekenleri takıma almayan, gözümüz değil artık burun deliklerimizle bile topun arkasından koşamayan, takımında yedeğin yedeği olarak kalabilmiş futbolcuları oyuna sokup iş yapan bir iki futbolcuyu da oyuna sokarak tosuncuk (?) ları "Ne yapıyor bu ya bu kadar da yenilmek istenilmez ki," şeklinde aralarında dillendirdikleri cümlelerle ateşleyen teknik heyete mi sitem edeyim? Hani bazan dersiniz ya artık bir durumun karşısında bitmiş hissettiğinizde kendinizi;

Bırak Allah'ını seversen ya...

0 yorum:

EN TEPEYE ;)<<