28 Mart 2009 Cumartesi

Ayna, ayna hadi söyle benden daha gamsızı var mı ?

Manga, Şehr-i Hüzn albümü haberini daha önce vermiştim. Şimdi ise çıkış şarkısı "Dünyanın Sonunda Doğmuşum" adlı parçasının sözlerini veriyorum. Manga bu sefer de kendisi olmuş ve karşı cinsten iki ele alınması gereken karakter tipini ele almış. Eleştri bile yapmıyorum çünkü yapacak ne bir şey bulabildim ne de bir kelime. Kendilerini tebrik ediyorum. "Allah allah gizli numara kim acaba, alo" :)

Cümle cümle okunması gereken sözler; - özellikle de böyle bir dönemde hitap ettiği kitle açısından böyle (?) bir grubun sözleri bunlar unutmayalım-



Albümü de tamamen görmeden konuşmamak gerekli ancak maNga Türk müzik tarihine geçen şarkılar yapmaya devam ediyor ve edecek de anlaşılan;

Dünyanın Sonunda Doğmuşum;

Naber bak, bende dert yok tasa yok
Mutluyum artık bir beynim yok
Dikmişim ekrana gözlerimi
Başka da bir ihtiyacım yok

Kişisel neyim kaldı ki bir iletim olsun
Tıklana tıklana her şeyim ortada
Atın ölümü arpadan olsun
Her yiğit gibi benimki de meydanda

Tıklama konusu ayrı bir dava
Mahkemelerde görülüyor hala
Namusu bacak arasında ararım
Dişi sinek bile görsem laf atarım

Çakma makma, üçe beşe bakmam
Önüm, arkam, sağım solum markam
Bana pastamı verin, ekmeğe gerek yok
Ben tüketmeden var olamam-

Ayna, ayna hadi söyle benden daha gamsızı var mı ?
Ayna, ayna hadi söyle benden daha arsızı var mı ?

Dünyanın sonuna doğmuşum
Ya da ölmüşüm de haberim yok
İyi bilirdik derler elbet ardımdan
Bundan büyük bir yalan yok

Yok , bundan büyük yalan yok

Bana dokunmayan yılan bin yaşasın
Dedikodu yapar, keyfime bakarım
Ağzımda sakız, elimde çanta
Fink atarım kaldırımlarda

Bağlanmaya sonuna kadar karşıyım
Ama dizilerimden beni ayırmayın
Değişir dünyam bir tuşla uzaktan
Elimdeki kumandam hayatıma kumandan

Yeni bir kart verdi bugun bankam
Puanlarım artık en büyük kankam
Olmasa da cebimde beş kuruş para
Cebimdeki telefon on numara

”Bak kızım, yedi kocalı hürmüz gibi dolan
Ama ailemizin kızı gibi davran,
Seni alacak biri de bulunur elbet
En kolay parayı hep sen kazan”

Ayna, ayna hadi söyle benden daha gamsızı var mı ?
Ayna, ayna hadi söyle benden daha arsızı var mı ?

Dünyanın sonuna doğmuşum
Ya da ölmüşüm de haberim yok
İyi bilirdik derler elbet ardımdan
Bundan büyük bir yalan yok

Yok , bundan büyük yalan yok

Sıkıldım çok, her dakika düşünmekten üzülmekten
Artık yok, kalmadı gücüm düşmekten yenilmekten
Pişmanım erken vazgeçmekten kendimden
Bu alem geçmiş kendinden
Ne gelir elden ?


Dinlemek isteyenlere de online dinleyebilecekleri bir adres verelim;

http://www.myspace.com/mangaweb






Devamını okuyun...>> Read more...

27 Mart 2009 Cuma

Kun Agüero

Kun Agüero
İsim: Sergio Leonel Agüero
Lakabı: Kun
Doğum Tarihi: 02.Haz.1988
Doğu Yeri: Buenos Aires, Argentina
Uyruk: Argentina
Boy: 172 cm.
Kilo: 74 Kg.
Mevki: Forvet
Forma Numarası: 10
Sezon Maçı: 25
Sezon Golü: 12





2006 Yılında 17 yaşındayken 23 milyon euro karşılığında La Liga ya transfer oldu. Agüero kısa zamanda oynadığı futbolla taraftarın sevgisini kazandı. El Nino lakaplı Torres i aratmamayı fazlasıyla başardı. Goal.com da dünyanın en iyi üçü arasında. Bonservis bedeli 55 milyon euro dur. Agüero, müstakbel kayın pederi Diego Armando Maradona tarafından da yakından takip edilmektedir.

15 yaşına gireli 35 gün olmuşken Arjantin liginde forma giyerek rekor kırmıştır bu rekorun önceki sahibi Diego Maradona'dır.Peşinde başta Chelsea ve İnter Milan olmak üzere bütün avrupa nın gözü onun üzerindedir. Buna rağmen o kararlı bir şekilde Atletico'da kalmak istediğini belirtmektedir son olarak bu haberde de görüldüğü üzere. Atletico Madrid'de iki sezonda toplam 34 gol atmış olmakla birlikte bu sezonda da 12 golü vardır. Yaptığı asistlerle takımının Şampiyonlar Ligi'ne katılmasında büyük katkıda bulunmuş, 16 takım arasında kalmasında da büyük pay sahibi olmuştur.

Küçükken bol bol Tsubasa izleyen Agüero oradaki karakterlerin birbirlerinin isimlerinin sonuna “kun” takmalarından (Tsubasa-kun, Wakabayashi-kun) esinlenerek Kun adını almış. Messi'nin kıvrak ve hızlı çalımlarıyla Ronaldinh'nun artistik çalımları arası bir çalım stili ile kendi üst düzey fiziğinin birleşmesi ile birlikte sahalarda kolay tutulmuyor tabi ki. Buna üst düzey bir teknik, sadakat, kararlılık ve hızlı oluşunu da eklerseniz düşünün bir takımın ona sahip oluşunun ne anlama gelebileceğini. Sergio 2007-2008 sezonunun sonunda transfer söylentilerini çok ilginç bir şekilde cevapladı; "Asla “R” ile başlayan bir takıma gitmeyecegim." dedi. River Plate ve Real Madrid’e karşı hep ezeli rakip olduğundan dolayı bunu söylediği düşünülüyor. Geçtiğimiz sezon Chelsea Serbest bırakma maddesi olan 62 milyon u vermesi ve kulübünün mecburen kabul edişine rağmen kedisi inatla kulüpten ayrılmak istemediğini, önce bulunduğu kulüple iyi başarılar elde etmek istediğini söylemiştir.

Agüero'nun geçen ay bir de bebeği oldu. Hayırlı olsun diyoruz artık. Maradona da torun sevincini yaşadı yani. Bakalım gelecekte böyle her iki taraftan da futbolla sarılmış bir çocuk nasıl bir gelecek seçecek kendisine hep birlikte izleyeceğiz.


Devamını okuyun...>> Read more...

25 Mart 2009 Çarşamba

Tata Nano


Daha önce kısa bir bilgilendirme yazısı yazdığım Tata Nano hakkında daha detaylı bilgilerle geri döndüm.

Araç fiyatı 2500 dolar olarak belirlenmiş. Avrupa'da Türkiye ile birlikte 2009'un ilerleyen aylarında satışa sunulacağı söyleniyor. Tabi bu 2500 dolarlık araca 4000 liraya Türkiye'de sahip olmak mümkün değildir ancak 12-14 milyara da varmaz kesinlikle. 7-8 milyara sıfır bir Tata Nano'ya sahip olabileceğimiz umudundayım.


Gelelim aracın özelliklerine;

Araç 2 silindirli 624 cc lik bir motora sahip. Maksimum Torkque ise; 48 NM @ 3000 +/-500 rpm. Hız olarak da tahmin edeceğiniz gibi çok bir şey beklememeliyiz.Maksimum hızı 105 km/saat. Aracın beygir gücü 33 beygir. 4 ileri 1 geri vitesi bulunan aracın boyutları ise;
Uzunluk:3099 mm
Genişlik:1495 mm
Yükseklik:1652 mm


Benzin tankı kapasitesi ise 15 litre olan araç şirinliğini burda da koruyor. Ağırlığı ise 600 kg. Yani şöyle biraz vücut çalışmasının ardından yolda kalınma durumunda tek ayakla itip tek ayakla çalıştırılacak kadar bir şey neredeyse. Yalnız böyle dediğime bakmayın Tata Motors mühendisleri bu ufacık tefecik şey üzerinde 4 yıllarını harcamışlar. En önem verdikleri şey de kafa ve bacakların çok rahat sığabileceği şekilde 4 kişilik bir araç hazırlamak olmuş, iyi de olmuş. Nano piyasaya sürüldüğünde hem standart hem de lüks modelleriyle sunulacak ve böylece otomobil şahsi tercihlere göre kişile özel kullanılabilecek. Sade tasarım stratejisi sayesinde ağırlık en aza indirilmiş ve bu sayede tüketilen enerji birimi için performans en iyi seviyeye ulaştırılmış ve yüksek benzin tasarrufu sağlanmış. Performans, özel tasarlanmış bir elektronik motor yönetim sistemiyle kontrol edilmekte.

Aracı Türkiye'ye getiren İsotlar Grup'a da ayrıca teşekkürlerimizi iletelim.


"Halkın Otomobili" tümcesi ile zihinlerde yer etmeyi planlayan aracın güvenlik performansı ise mevcut gereksinimlerin üstünde. Tamamıyla metal gövdesiyle sağlam bir yolcu bölmesine sahip oluşunun yanı sıra burkulma bölgeleri, zorlanmaya dayanıklı kapılar, emniyet kemerleri, dayanıklı koltuk ve dayanaklar gibi güvenlik özellikleri ile göz doldurmaktadır. Tekerleklerin iç lastiksiz olması ise güvenliği daha da arttırmaktadır.

Aynı zamanda da egzoz emisyon performansı da mevcut gereksinimlerin üstünde olmakla birlikte yeterince çevre dostu da bir şeydir bu ufaklık. Yüksek yakıt tasarrufu da otomobilin düşük karbon dioksit emisyonu olduğunun bir göstergesidir. Böylece hem ekonomik hem de çevre dostudur.

Euro 4 normlarına da uygun olan bu ufacık tefecik içi dolu şey 2008 de Hindistan'da seri üretilmeye başlanmış.

Hakkında çok fazla bilgi bulmanın (özellikle de Türkçe) pek mümkün olmadığı bu ufaklık ile ilgili edindiğim bilgiler için;

Tata Nano Türkiye ve Tata Motors'a teşekkürü borç bilerek yazımı bitiriyorum.



Devamını okuyun...>> Read more...

Trabzon Spor, Kültür ve Turizm Tesisleri



"Trabzon'a çağ atlatır" diyenleri mi ararsınız; "Akyazı beldesinin kenarı, halkın denize girdiği son yerdi, burası da kapanıyor." diyenlerimi. Eleştirilerin içerisinde "iki günde harabeye çeviririz" şeklinde eleştiriler de yok değil tabi. Tüm bunları bir kenara bırakalım da doldurma konusunun deprem'den bu kadar etkilenmiş bir millet olarak karadeniz gibi yüksek tehlikede deprem bölgesi olan bir bölgede ne kadar sağlıklı olduğu da ayrı bir tartışma konusu. Şimdi başta biz baltamızı vuralım da gel gelelim projemize, güzelliklerine, içeriğine ve Trobzon'a katacaklarına;

Trabzon kentinin gelişimine büyük katkı sağlaması planlanan projenin 20011 Avrupa Gençlik Olimpiyatı'na yetiştirilmesi hedefleniyordu bu proje ilk ortaya atıldığında. Fakat şu an için bu biraz mümkün görünmemekle birlikte olsa da seviniriz tabi ki diyoruz. Proje; "Akyazı Projesi" Trabzonspr Yönetimi daha doğrusu yönetimleri arası sorunlara dahi yol açmış: hatta Nuri Albayrak projeyi yapacağını söyledikten sonra bugünkü yönetimi iş başına getiren Faruk Özak yapılamayacağını söylemişti. Oysa ki şimdi bir çok resmi haber sitesinde dahi yer alan ve onay alındığı haberleri artık yapılmış olan bu proje nasıl yapılamayacaktı ayrı bir muamma.

Proje 660 bin metrekarelik bir alanda oluşturulacak Trabzon Spor, Kültür ve Turizm Tesisleri için Trabzonspor'un resmi internet sitesinde de yayınlanan bilgiye göre;

"Trabzon Milli Emlak Müdürlüğü'nden bir yıllık ön izin için kulübümüzce kiralanmış olan, ilimiz Akyazı Beldesi kıyısında deniz dolgusu yoluyla elde edilecek 660 bin metrekarelik alanda oluşturulacak Trabzon Spor, Kültür ve Turizm Tesislerini gerçekleştirmek üzere hazırlanmış olan, Jeofizik, Hidrografik ve Oşinografik İnceleme Raporu, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Seyir Hidrografi ve Oşinografi Dairesi Başkanlığı tarafından onaylanmıştır. Onaylanan bu rapor, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 7. maddesine göre Kıyı Kenar Çizgisi işli hale hazır haritalara aktarılmış olup Akyazı Belediye Başkanlığı onayına sunuldu" ifadelerine yer verildi.

Hal böyle iken www.ligtv.com.tr'de verilen bir diğer haberde ise;

Trabzonspr Kulüp başkanı Sadri Şener'in içerisinde Racep Tayyip Erdoğan'ın da bulunduğu Ankaraya yaptıkları yoğun ziyaret trafiğinin ardından Başbakan Erdoğan'ın kendilerine; "Yeni stat için ben kendim çalışıyorum. Bunun için yabancı bir yatırımcı buldum. Onunla görüşmeye devam ediyorum. Siz de bulabilirsiniz" dediğini yazıyor.

Sitedeki haberin devamında ise;

Akyazı'daki araziyi kamulaştırıp dolguyu yapmayı da düşündüklerini dile getiren Şener, şöyle devam etti: "Bölgenin kamulaşması konusu bakanlar kurulunda görüşülecek. Mevcut tesislerimize yatırım yapamıyoruz. Sonuç olarak stat işi 2011'e kadar bitecek. Başbakanımıza 'acaba Avni Aker'i rehabilite edebilir miyiz' diye sordum. Şehrin içi olduğu için çevresindeki binaları kamulaştırıp yıkmamız gerekiyor. Bu da kolay değil. UEFA standartlarına gelmemiz lazım. Uzun süredir Avrupa kupalarına katılmadığımız için bu konuda baskı gelmiyor. Ama stadımız bir Şampiyonlar Ligi maçına uygun değil. Bu konuda Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş bir hayli yol aldı. Stat çalışmaları konusunda eski başkan ve yönetim kuruluna teşekkür ederiz. Ortada bir gerçek var. Kulübün parasıyla bu iş olmaz. Devlet desteği gerekiyor."

Şeklinde konuşmaların aralarında geçtiği yazılıyor. Trabzon'u bilmememe rağmen elimden geldiğince yerini de bir resimle izah etmeye çalışıyım artık;


Hadi artık Trabzon için hayırlısı olsun diyoruz. Tüm yerli yersiz, gerekli gereksiz, doğru yanlış, aleyhinde leyhinde eleştirileri bir kenara bırakarak küçük bir de projeyi açıklayıcı tahmini resim ile bitirelim diyoruz:


1- Golf sahası
2- Golf tesisleri
3- Trabzon tesisleri
4- Sporcu villaları
5- Antrenman sahaları
6- Sporcu konaklama tesisi
7- Gençlik ve Spor Bölge Müdürlüğü
8- Spor salonu
9- Kapalı ve açık yüzme havuzu
10- Spor akademisi
11- Tenis kortları
12- Olimpik stadyum
13- Alışveriş merkezi ve residance
14- Rekreasyon alanları
15- Kültür ve kongre merkezi
16- Eğlence merkezi
17- Hastane
18- Otel
19- Otel
20- Otogar
21- Cruise ve yat limanı
22- Liman tesisleri
23- Serbest bölge
24- Akaryakıt istasyonu


Devamını okuyun...>> Read more...

24 Mart 2009 Salı

Manga - Şehr-i Hüzn


Manga geliyo da Manga!!

Uzun süredir bloga yazmamama rağmen diyorum ki buna yazılır;

Bir Kadın Çizeceksin albümü ile tüm rock sever dönemim gençliğinin kalbine yer edinmiş ve Türkiye rock piyasasında dönemi itibari ile sansasyon olmuş Türkçe Nu-Metal diye tarzlarını adlandırabileceğimiz grubun ikinci albümü piyasaya çıkıyor.

Bu güzel haberi blogumda ilk veren sitelerden olmaktan gurur duymakla birlikte grubun yeni albümünün 60 dakikalık ve 16 şarkıdan oluşan bir albüm olduğunu söyledikten sonra tarihi de verelim artık; 14 Nisan 2009

Şimdiden sabırsızlıkla bekleyen fanlarına bir müjde daha var Manga'dan; Albüm kayıtları esnasında hayranlarından bir çok ses kaydı toplayan grup bu kayıtlardan da bir şarkı yapmış.

Şimdi asıl habere geldi; Albümün çıkış parçası Dünyanın Sonunda Doğmuşum ise bugün itibariyle radyolarda. Açın hadi hemen radyoları :)




Devamını okuyun...>> Read more...

EN TEPEYE ;)<<